Teknolojik gelişme ve ilerleme sonucunda insan yaşamının konfor alanı sürekli olarak genişlemiş, bu gelişmelere paralel olarak insanların ihtiyaçları da sürekli artmıştır. Özellikle kişisel bakıma ilişkin gelişmeler yoğunlaşmış, teknolojik anlamda farklı bir boyut kazanmıştır. Bunlardan en önemlisi kuşkusuz kadın ve erkekler tarafından istenmeyen tüylerin belirli vasıtalarla kalıcı olarak yok edilmesidir. Bu vasıtaların başında son çeyrek asır içerisinde yoğunlaşan lazer epilasyon cihazları gelmektedir. Söz konusu cihazların teknik özellikleri, kullanılma durumları, kullanıldığı ülkedeki mevzuat hükümlerine uygun düşüp düşmemesi de konumuz bağlamında üzerinde önemle durulması gerekir. Bu cihazların çoğalması ve kullanım alanın yaygınlaşması sonucunda birçok yanlış uygulama yöntemleri ile karşılaşabilmekteyiz.
Yanlış uygulamalar sonucunda, bu cihazlardan kaynaklı lazer ışınları; kadın ve erkeklerin ciltlerinin belirli bölgelerinde kalıcı yahut uzun süre geçmeyen yanık izleri oluşturabilmektedir. Fiziki anlamda hasta olmanın yanında insanları psikolojik olarak da etkileyen bu uygulamalar neticesinde hukuki arayışın her zaman olduğunu, maddi ve manevi tazminat talep etme hakkınızın bulunduğunu belirtmek isteriz.
Kökleri Quantum fiziğine dayanan ve ışınların uyarılması sonucu ortaya çıkan ışık demetinin belirli bir noktaya yoğunlaşması olan lazer, günümüz teknolojisinde üretimi artmış başta tıbbi ve estetik alanlar olmak üzere birçok farklı sektörde kullanılmaktadır. Uygulamada Lazer epilasyon cihazının başlığı aracılığıyla cilde ışınlar yollanır. Bu ışınlar melanin dediğimiz tüylere rengini veren madde tarafından tutularak o bölgenin yüzeyinde ısı yaratarak istenmeyen tüylerinin köklerine geçip onları tahrip eder. Bu şekilde belirli periyotlarla yapılan uygulamalardan sonra tüyler, kalıcı bir şekilde tamamen yok olmaktadır. Tüm cilt için uygulanabilme imkanına sahip olmanın yanında cildinin belirli bir bölgesine de uygulanabilmektedir.
Günümüzde insanlar daha estetik bir görünüme sahip olabilmek için lazer epilasyon uygulaması yaptırmaktadırlar. Yoğunlaşan uygulamalar sonucunda belirli başlı problemler ortaya çıkmaktadır. En çok görülen başlıca problem ise ağrılı ya da ağrısız lazer yanığı olmaktadır. Lazer yanığının oluşmasında birçok faktör etkili olabilmektedir. Bu faktörler genele olarak lazer uygulaması yapan merkezlerden ve yetkisi olmayan kişilerden kaynaklanabildiği gibi kişinin hassas bir cilt yapısına sahip olmasından da kaynaklanmaktadır.
Bu faktörlerin başlıacaları; çalışma izni olmayan merkezlerde yapılan uygulamalar, bakımları yapılmayan lazer epilasyon cihazlarının kullanılmaya devam edilmesi, sağlık bakanlığı tarafından onay verilmeyen cihazların kullanılması, deneyim sahibi olmayan kimseler tarafından bu uygulamanın gerçekleştirilmesi, lazer uygulanacak bölgenin cilt dokusunun buna elverişli olup olmadığının saptanmaması olarak sıralayabiliriz.
Kişilerin maddi ve manevi vücut bütünlüklerinin korunması ve bu korunmanın sağlanması gerektiği hukuken güvence altındadır. Bu bütünlüğe halel gelmesi yahut zedelenmesi sonucunda kişilerin vücut bütünlüklerinde hak ihlallerinin gerçekleşmesi hallerinde hukuken bunların tazminat yoluyla giderilmesi mümkündür. Lazer epilasyon uygulaması yaptıran merkez veya uygulamayı yapan kişi ile yaptıran kişiler arasında hukuki bir ilişki vardır.
Bu bağlamda kanuna aykırı hareket eden lazer epilasyon merkezleri ya da uygulamayı yapan kişi hakkında kolluk kuvvetlerine şikayet edilebileceği gibi hukuki süreç başlatılarak ilgili kişilerden maddi ve manevi tazminat ile verdikleri hasar ölçüsünde para da talep edilebilir. Konuya ilişkin detaylı bilgi ve hukuki destek için büromuzla iletişime geçiniz.
Konuya ilişkin Yargıtay tarafından verilen örnek bir karar şu şekildedir;
‘’…Hal böyle olunca, davalıların uyguladığı hatalı lazer epilasyon işlemi sonucunda, davacı iş sahibinin istediği sonuca ulaşamadığı, vücudunda yanıklar meydana geldiği, çektiği sıkıntı ve ızdırap da dikkate alındığında, davacı lehine uygun oranda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…’’ Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/19682 E. , 2015/15750 K.
Yukarıda yer alan Yargıtay kararının da bu bağlamda bir hak ihlalinin gerçekleştiğinin dile getirerek ilgili lazer yanığına maruz kalan kişi için manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
DETAYLI BİLGİ VE HUKUKİ DESTEK İÇİN BÜROMUZ İLE İLETİŞİME GEÇİNİZ.